Bugüne kadar rastladığım en iyi mahya yazısıdır; “Ey Oruç Beni Tut!” cümlesi.
Orucun hepimizi “tuttuğu” şu günlerde, bu cümleden her yere gerek.
İftar ve sahur programlarını izler misiniz bilmiyorum ama beni inanılmaz irite ediyor.
Ağlamaklı gözlerle, kendini sıka sıka ve de kasa kasa “Amin” demeye ve dedirtmeye çalışan hocalar, eski Ramazan geyikleri yapan sohbetçiler, ekran başında olanlara nasıl bir "manevi tatmin" yaşatıyor, doğrusu merak ediyorum.
Televizyonun tek kanallı olduğu günlerde yapılan iftar programlarındaki iftar duasının havası, hiçbirinde yok.
Hatırlamanıza yardımcı olayım.
Allahım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim. Beni, ailemi ve tüm sevdiklerimi koru. Amin.”
Bütün sohbetlere, mevlitlere, ilahilere bedel bir dua.
Ne var bugünün ekranlarında?
"Oruç ötekini anlamayı sağlar, diğerkamlığı arttırır, açın, yoksulun halini bildirir, oruç toplumsallaşmanın da anahtarıdır, o yüzden iyidir" falandır, filandır.
Oruç bu mudur; bunun için mi tutulur; yoksa ilahi bir emir olduğu için mi?
Nedir bu dini rasyonel kavramlarla ve matematiksel izah biçimiyle anlama çabası, pek çözebilmiş değilim.
“Namaz yogadan daha hayırlıdır; haşema sizi kanserden korur; oruç mideye iyi gelir; Paris’e gideceğine umre yap.” tavsiyeleri de bu kabilden.
İnanca akılla da gidebilirsiniz ama, iman ve onun doğal uzantısı ibadet, akılla bu kadar yüz göz edilmez.
Oruç da namaz da, zekat da, hac da hepsi bir tek şey için yerine getirilir; Allah böyle istediği için.
Aksi takdirde ibadetin hem kula yarayanı, hem Allah’a yarayanı gibi bir sınıflandırma çıkar ki, o işi hepten sarpa sardırır.
İbadetleri daha sevimli kılma adına yapılan bu türden benzeşmeler, eşleşmeler, işin doğasını bozuyor kanaatimce.
İbadet, özü gereği insana huzur verir. Onu aşkın bir noktayla iletişime geçirir, onu yüceltir; bir inaca sahipseniz eğer...
İbadet, kar-zarar ya da cennet cehennem hesabıyla yapılmaz.
Ne diyor Yunus:
"Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri,
Başkasına ver onu, bana seni gerek seni."
Uzun lafın kısası; dünyayı kendimize benzettik, hiç değilse öteki dünya algımız temiz kalsın.